25 Temmuz Cuma Hutbesi Yayınladı! Haftanın Önemli Konuları ve Tam Metin Burada!

Bir diğer mübarek Cuma günü daha karşımıza çıktı. İslam dünyası, Cuma namazını icra etmek üzere camilere akın edecek. Cuma namazı öncesi okunacak olan Hutbe metni ise merakla incelenmeye başlandı. 25 Temmuz Cuma Hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Bu haftaki hutbede, Gazze’deki saldırılara vurgu yapıldı. Aynı zamanda, Eskişehir’deki orman yangınında hayatını kaybeden kahramanlara rahmet, yaralılara ise acil şifalar talep edildi. İşte, 25 Temmuz Cuma Hutbesi’nin konusu ve tam metni…

GAZZE: İNSANLIĞIN ONUR SINAVI

Kıymetli Müslümanlar!

Küçük bir hatırlatmayla başlamak istiyorum: Kur’an-ı Kerim, birçok ibret dolu kıssayı içinde barındırmaktadır; bunlardan biri de ashâbü’l-uhdûd’dır. Hutbeme başlarken alıntıladığım ayetlerde, bu zalim grup için şöyle buyrulmaktadır: “Kahrolsun, ateş içinde yanan çukurlar açan ashâbü’l-uhdûd! Onların inandıkları için müminlere uyguladıkları ağır işkenceler, Aziz olan ve göklerin, yerin sahibi olan Allah’a inananları hedef alıyor. Ama unutmayın ki Allah, her şeyin şahididir. Mümin erkek ve kadınlara işkence eden; sonra da tövbe etmeyenler, işte onlar yakıcı cehennem azabıyla karşılaşacaklardır.”

Aziz Müminler!

Bugün ashâbü’l-uhdûd, Siyonist zalimlerdir. Gözleri dönmüş bu kimseler, Gazze’de masumları; kadın, çocuk, yaşlı demeden en acımasız katliamlarla hedef alıyorlar. Dünyaya meydan okurcasına, kardeşlerimizi bir parça ekmek ve bir damla su bulamaz hale getirmekte ve ölüme terk etmektedirler. Onları ya teslim olmaya ya da vatanlarını terk etmeye zorlamaktadırlar. Ancak unutulmamalıdır ki; zalimlerin düzenlediği planlar boşa çıkacaktır; Allah, onların tuzaklarını başlarına geçirecektir. İşgalciler haritalar çizebilir, ama kadir sadece Allah’a aittir.

Kıymetli Müslümanlar!

Tarih boyunca müminler birçok defa zulme maruz kalmıştır. Nice peygamber ve taraftarları zalimlerce muhasaraya alınmış, işkencelere tabi tutulmuştur. Bugün de Gazze’deki bir avuç mümin, Siyonist zalimlere ve onlara destek olan tüm şer güçlere karşı iman, sabır ve onurla direniş göstermektedir. Kur’an’da açıkça belirtildiği üzere: “Nice az topluluk, Allah’ın izniyle çok kalabalık olduklarından galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir.” Evet, tarih pek çok örneğiyle gösteriyor ki, Kâbiller kaybetmiş, Hâbiller kazanmıştır. Nemrutlar kaybetmiş, İbrahimler kazanmıştır. Firavunlar kaybetmiş, Musa (a.s) kazanmıştır. Ebu Cehil ve Ebu Leheb’ten Hz. Muhammed (s.a.s) ve ümmeti galip gelmiştir. Bugün de inşallah Gazzeli kardeşlerimiz zaferle çıkacak ve zalimlerle birlikte onları destekleyenler mutlaka kaybedeceklerdir. اِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَد۪يدٌۜ "Şüphesiz rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.” ayetinin gereği olarak, bu caniler, Âd, Semûd, Lût ve diğer helak olmuş toplumlar gibi yok olacaklardır. Allah’ın, meleklerin, insanların, tüm canlıların ve cansız varlıkların laneti onlara olsun. Rabbimizin vaadi doğrudur: قُلْ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ اِلٰى جَهَنَّمَۜ وَبِئْسَ الْمِهَادُ “Kâfirlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yerdir!”

Değerli Müminler!

Gazze; bugün, yalnızca Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir sınav alanıdır. Gazze, insanlığın onurunu test eden bir yerdir. Bu nedenle dini, etnik ya da renk farkı gözetmeksizin herkesin bu zulme son vermek için çaba göstermesi gerekmektedir. Aksi takdirde, dünyada güven içinde olan kimse kalmayacaktır. Hutbeme başlarken alıntıladığım hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s), “İnsanlar zalimin zulmüne göz yumar ve engel olmazlarsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” şeklinde buyurmaktadır.

Muhterem Müslümanlar!

Kıymetli milletimiz, tarih boyunca zalimlerin karşısında mazlumların yanındadır; nerede bir haksızlık varsa oraya merhametini taşımıştır, elhamdülillah. Bugün de milletimiz, Gazze başta olmak üzere yeryüzündeki tüm mazlumların yaralarını sarmak için tek yürek, bir bütün olarak tüm imkanlarını seferber etmektedir. Dünyada zulüm ve adaletsizliğin had safhaya çıktığı bir dönemde, üzerimize düşen görev; Cenâb-ı Hakk’ın, وَاَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ “Düşmanlarınıza karşı gücünüz yettiği kadar hazırlayın.” ayetini şiar edinerek ilim, bilim, teknoloji ve maddi manevi her alanda daha güçlü olmaktır. Birbirimize sarılmak, birlikteliği kuvvetlendirmek, tüm ayrılıklardan ve tefrikalardan uzak durmaktır. Bıkmadan, usanmadan, Rabbimizin, لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِۜ “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.” emrinden hareketle kardeşlerimize yönelik desteklerimizi ve dualarımızı artırmak gerekmektedir. Ancak yalnızca dua veya yardım yeterli değildir; zalimlerin ekonomisini destekleyen ürünleri boykot etmek, aynı zamanda imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Çünkü alışveriş seçimleri sadece ticari değil, vicdani ve ahlaki bir tutumdur. Unutmayalım ki, yeryüzündeki onurlu ve vicdan sahibi insanların mücadelesi sayesinde, zalimler mutlaka hezimete uğrayacak, inananlar ise galip gelecektir.

Aziz Müminler!

Son yılların en kurak yazını geçiriyoruz. Lütfen, ormanlık alanlarda ateş yakmaktan, çöpleri ve cam şişeleri ormanlara ve yolların kenarlarına atmaktan kaçınalım. Küçük bir dikkatsizlik, on binlerce dönüm ormanı ve birçok canlıyı yok ediyor. Yangınlarla mücadele ederken birçok kahramanımız hayatını kaybediyor. Bu vesileyle iki gün önce orman yangınlarını söndürmeye çalışırken şehit olan kardeşlerimize Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve ailelerine sabır diliyorum. Yüce Rabbim, vatanımızı, milletimizi ve ümmet-i Muhammed’i her türlü bela ve musibetten korusun.