Bahçeli'ye PYD'den Sert Yanıt: 'Silah Bırakmak Yok, Çirkeflik Yapıyorlar'
Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Eş Başkanı İlham Ahmed, “Silah bırakmak kesinlikle düşüncemiz arasında değil” diyerek Suriye'deki mevcut durumu işaret etti. DSG’nin silahsızlanmasının imkansız olduğunu belirten Ahmed, Öcalan ile doğrudan iletişim sorusuna belirsiz bir cevap verdi. Bu açıklamalar, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PYD/YPG'ye yönelik "süreci sabote etme çabası çirkin bir eylemdir" değerlendirmesinin ardından ortaya çıktı.

Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Eş Başkanı İlham Ahmed, Rûdaw'a verdiği derinlemesine röportajda, Şam yönetimiyle yapılan görüşmeler, Türkiye ile olan etkileşimleri ve Abdullah Öcalan’ın mesajları üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Ahmed’in, “silah bırakmanın gündemlerinde bulunmadığını” ifade etmesi ve Öcalan’la doğrudan bir görüşme gerçekleştirip gerçekleştirmediği hakkında belirsiz cevapların verilmesi, Ankara'da özellikle güvenlik politikaları açısından tartışmalara yol açtı.
“SİLAH BIRAKMAK İNTİHAR NİTELİĞİ TAŞIR”
Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) Suriye ordusuna katılması hakkında sorulara yanıt veren Ahmed, 10 Mart’ta imzalanan mutabakatı referans göstererek “entegrasyon” konusunun müzakere edileceğini belirtti. Ancak sürecin bir “teslimiyet” biçiminde gerçekleşmeyeceğini de vurguladı. Ahmed, “Bizim için silah bırakmak asla söz konusu değil. Bu ortamda silah bırakmak, 'ölmeye git' demekle eşdeğerdir” diyerek düşüncelerini aktardı.
ÖCALAN HAKKINDA MUĞLAK CEVAP
Abdullah Öcalan ile doğrudan bir temasın olup olmadığına ilişkin soruya ise Ahmed, açık bir yanıt vermekten kaçındı. “Bilgi ediniyoruz... Belki bir alışveriş olmuştur, belki olmamıştır” şeklinde konuşan Ahmed, Öcalan’ın barış süreçleri ile ilgili iletisini ise “tarihi bir girişim” olarak değerlendirdi.
İlham Ahmed’in bu açıklamaları, yakın günlerde devletin koalisyon ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yazılı bir beyanatının ardından geldi. Bahçeli, Türkiye’nin “terörsüz bir gelecek” hedefi doğrultusunda ilerlediğini ifade ederek, mevcut duruma benzer çözüm süreçlerine yönelik uyarılar yaptı. “YPG/PYD’nin durumu ağırdan alması ve gelişmeleri engellemeye çalışması kabul edilemez bir skandaldır” diyen Bahçeli, İmralı’dan gelen mesajlara da dikkat çekti.
Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi için esas dikkate alınması gereken çağrı, bahsedilen İmralı çağrısıdır” ifadesiyle, Öcalan’ın rolü hakkında tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Ayrıca, TBMM’de kurulması planlanan “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu”na dört üye ile katılacaklarını duyuran Bahçeli, “Artık terörizmle harcayacak bir zamanımız kalmamıştır” dedi.
ANKARA İLE GÖRÜŞMELER VE ÖZERK YÖNETİM MODELİ
Röportajında Türkiye ile “açık bir iletişim kanalı” üzerinden görüşmelerin devam ettiğini doğrulayan İlham Ahmed, “Silahlı çatışma yerine diyalog yolunu tercih ediyoruz. Bu konuda karşılaştığımız engelleri aşmak için çalışıyoruz” dedi. Ancak, MİT ile doğrudan bir bağlantı kurup kurmadığına dair yanıt vermekten yine kaçındı.
Ahmed, Suriye’de savundukları yönetim modelinin federal veya bağımsızlık değil, adem-i merkeziyetçi bir sistem olduğunu yineleyerek, “Eğitim, sağlık ve iç güvenlik gibi konular yerel yönetimler tarafından yürütülmeli; sınır, pasaport ve dış politika gibi hususlar ise merkezde kalmalıdır” düşüncesini ifade etti.
GERİ DÖNÜŞ VURGUSU: “AFRİN HALKI EVİNE KAVUŞACAK”
Efrin, Serekaniye ve Gire Spi gibi Türkiye'nin desteklediği grupların kontrolündeki alanlarda, yerinden edilmiş insanların geri dönüşünü sağlama hedefleri olduğunu belirten Ahmed, bu konuda hem Şam yönetimiyle hem de Türkiye ile bağlantılar kurduklarını dile getirdi. Afrin hakkında “İnsanlar geri dönecek, buna yürekten inanıyorum” diyen Ahmed, o bölgedeki demografik yapının da yenileneceğini savundu.