DEM Partisi Sürecinde Şaşırtan Açıklama! Atılan Adımları Gölgeleyecek Detaylar
Türkiye, terörü sona erdirmek için "Terörsüz Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla önemli bir adım atarken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın açıklamaları endişe yaratıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin öncülüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da desteklediği süreç, TBMM'de kurulacak komisyonla devam ederken, Hatimoğulları’nın hukuk ve yargıya yönelik eleştirileri olumsuz karşılanıyor. Kayyım atamalarını halk iradesine darbe olarak nitelendiren ve Öcalan'ın özgürlüğünü talep eden Hatimoğulları, sürece zarar verici bir tutum sergiliyor. Terörsüz Türkiye girişimini Tgrthaber.com'a değerlendiren Prof. Dr. Adem Palabıyık, barış sürecinin gölgelenmemesi gerektiğine vurgu yaparak önemli mesajlar paylaştı. Detaylar için takipte kalın!

Türk Meclisi'nde bugünden itibaren terörsüz bir ülke hedefi için önemli bir süreç başlatılıyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un liderliğindeki komisyon, 48 üye ile ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Bu toplantıda, komisyonun ismi ve çalışma yöntemleri belirlenirken, üyelerin görüş ve önerileri masaya yatırılacak.

Özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öncülüğünde başlatılan Barış Süreci, diğer siyasi aktörlerin de katılımıyla daha da güçlenip ilerliyor. Ancak, bazı politikacıların süreçle ilgili söyledikleri ve fikirleri durumu zorlaştırıcı bir etki yaratabiliyor.

Terörsüz bir Türkiye Yüzyılı sürecine dair bazı siyasi tutumlar hakkında Tgrthaber.com'a değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Adem Palabıyık, "Özellikle DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Tülay Hatimoğulları’na ilişkin açıklamaları iyi niyet taşımamaktadır. Hatimoğulları'nın takvime dair sürekli itibarsızlaştırıcı söylemleri, parti tabanında kötü niyetli kişilerce desteklenip kullanılmaktadır," sözlerini dile getirdi.

İşte Palabıyık'ın Tgrthaber.com Özel Haberler Şefi Emir Yücel ile gerçekleştirdiği röportajdan bazı önemli bölümler:
50 YILLIK SORUN ÇÖZÜME KAVUŞUYOR!
Devletimiz, uzun yıllardır devam eden bir kan davasını sona erdirmek amacıyla önemli adımlar atıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısı ile başlatılan Terörsüz Türkiye Yüzyılı süreci, Cumhurbaşkanımızın desteğiyle bir devlet politikası haline getirildi. PKK'nın bölgedeki halkın duygularını istismar ettiği göç olgusu nihayet sona eriyor. Devlet, bu süreçte tüm birimleriyle takvimi titizlikle izliyor. TBMM bünyesinde kurulacak olan komisyon da bu sürecin ilerlemesi açısından büyük bir öneme sahip.

"HANGİ YOLU SEÇERİZ?"
Söz konusu süreçte, her zaman farklı görüşlerin dile getirilmesi kaçınılmazdır. Bu aşamada, DEM Parti'nin dikkatli olması şart. Geçmişte gündeme getirilen bazı imkansız siyasi taleplerin tekrarlanmaması, sert söylemleri olan siyasilerin sürecin dışında tutulması büyük bir önem taşımaktadır.

Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız, ilk andan itibaren her türlü fedakarlığı yaparken DEM Parti içerisindeki bazı Güçlü isimlerin zaman zaman gerilim yükseltici ifadeler kullanmaları, takvime zarar verebilir. Cumhurbaşkanımızın "gerekirse baldıran zehri içeceğiz" sözü, gelecekte karşılaşabileceğimiz zorlukların habercisi olabilir, ancak bu süreçte sürekli rahatsız edici söylemler geliştiren bazı DEM Partili kişiler, hem süreci hem de tabanı olumsuz yönde etkileyebilir.

"İYİ NİYET ARANAMAZ!"
Özellikle DEM Parti'den önceki HDP veya BDP gibi partilerdeki bazı siyasetçilerin zaman zaman yaptığı açıklamalar da dikkate alınmamalıdır. DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Tülay Hatimoğulları’nın açıklamaları, iyi niyet taşımamaktadır. Her seferinde takvime yönelik sabotaj niteliğinde beyanlarda bulunan Hatimoğulları'nın söylemleri, parti içerisinde kötü niyetli kişilerce desteklenmektedir.

“Bugün barış ve demokrasi sürecine yönelik gerileme ve hukuksuzluklar damga vuruyor. İnsanlar tweet atarken, 'Acaba gözaltına alınır mıyım?' diye endişe ediyor. Belediye başkanlarının yerine kayyım atanıyor. Hükümet, yargı ve adaletin olmadığı bir yerde barış ve demokrasi nasıl sağlanacak?” bu tür ifadeler, Terörsüz Türkiye Yüzyılı’yla doğrudan ilgili olmayıp toplumu rahatsız edici bir dil kullanıyor.

"KENDİ TAVIRLARINA DİKKAT ETMELİDİR!"
Hatimoğulları sık sık hukuku, yargıyı ve hatta propaganda mesajlarını hedef alarak açıklamalar yapıyor. Kayyım atamalarını halkın iradesine darbe olarak nitelendirmeden devlete katil diyen akademisyenlerin de bu sürecin bir parçası olmasına göz yumuyor. Diyarbakır Anneleri ile ilgili hiçbir ifade vermeyen Hatimoğulları, Cumartesi Anneleri hakkında istediği her şeyi dile getirebiliyor. Bu tür tutumlar, kötü niyet taşımaktadır ve adalet ararken önce kendi tavırlarına dikkat etmesi gerektiği unutulmamalıdır.

"SAVUNMA SANAYİİNE ŞAHSİ ÇIKARLAR İÇİN GÖZ DİKİYOR!"
Sürekli olarak “örgüt, Öcalan’ın serbest kalmasını istiyor” ifadelerini kullanarak şehit ve gazi ailelerine üzüntü verici açıklamalar yapan Hatimoğulları, “Silahlara, İHA'lara, SİHA'lara ve güvenlik alanındaki harcamalara değil, alın terimiz olan maaş ve haklarımız için bütçe ayrılması gerektiğini savunuyoruz” şeklindeki iddialarda bulunarak, savunma sanayine ayrılan bütçeye göz diktiği izlenimini uyandırıyor. İçinde bulunduğumuz bölgenin zorluklarını göz önünde bulundurması gereken bir kişi olarak, caydırıcı bir savunma stratejisinin gerekli olduğunu bilmemesi anlaşılır bir durum değil. Ayrıca terörsüz bir Türkiye Yüzyılı ile ilgili “top iktidarda” anlamına gelen beyanlarıyla, sanki kamuoyunda bir anlaşma varmış gibi bir algı oluşturma çabaları da dikkat çekmektedir.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN UYGUN DEĞİL!"
Hatimoğulları'nın bu gibi sabotaj niteliğindeki bir çok açıklamanın, DEM Parti’nin bölgedeki belirli yöneticileri ile aynı zamanda tabanda bazı kötü niyetli bireylerce hoş karşılandığını belirtmekte fayda vardır. Terörsüz Türkiye Yüzyılı Takvimi’nin yolunda gitmesini istemeyenlere yol gösteriyor gibi görünen Hatimoğulları’nın tutumunun, bu süreç için geçerli olmadığını özellikle vurgulamak gerekmektedir.