Eski Orman Müdürü Faruk Çebi: 16 Yıldır Değişmeyen Yangın Sorununa İsyan!

İstanbul'un eski Orman Müdürü Faruk Çebi, Türkiye'deki yangınlara dair etkileyici yorumlarda bulundu. Yangınla mücadeleyi "vatan savunması" ile ilişkilendirip, 16 yıldır değişmeyen sorunlara dikkat çekti. Orman işçilerinin haklarının teslim edilmesi gerektiğini vurgulayan Çebi, yetkisiz müdahaleler ve "sabotaj" iddialarının gerçek meseleleri göz ardı ettiğini ifade etti. Ayrıca, hava filosunun kuvvetlendirilmesini talep etti.

Eski Orman Müdürü Faruk Çebi: 16 Yıldır Değişmeyen Yangın Sorununa İsyan!

Son dönemlerde Türkiye'yi etkileyen orman yangınları hakkında devam eden tartışmalar çerçevesinde, İstanbul'un eski Bölge Orman Müdürü Faruk Çebi önemli uyarılarda bulundu. Çebi, orman yangınlarıyla mücadelenin "vatan savunmasına benzer" olduğunu ifade ederek, yetkisiz kişilerin müdahaleleri, uzmanların sesine kulak verilmemesi ve sistemsel sorunlara dikkat çekti. Özellikle, 16 yıl önceki uyarılarının halen geçerli olduğunu belirterek "Değişen hiçbir şey yok" vurgusunu yaptı.

"METEOROLOJİK VERİLER ANLIK OLARAK GÖZLENMELİ"

Faruk Çebi, orman yangınları konusunda "konuşan herkesin söz sahibi olduğunu" ancak en doğru bilgilerin, yangın yaşanmadığı sürelerde de fikir beyan eden uzmanlar tarafından sağlandığını, maalesef bu uzmanlara göz ardı edildiğini dile getirdi. Çebi, yangınla mücadelede ay, mevsim veya ağaç türüne bakılmaksızın meteorolojik verilerin düzenli olarak izlenmesi gerektiğini belirtti. Ekstrem hava koşullarının (yüksek sıcaklık, düşük nem oranı, yoğun rüzgar) yaşandığı durumlarda ormancılığın tüm faaliyetlerinin durdurulup önleyici tedbirler alınması gerektiğini ifade etti. Yangın uzmanı olmayan üst düzey yöneticilerin doğrudan söndürme çalışmalarına müdahil olmasının, "kaş yapayım derken göz çıkarmakla" eşdeğer olduğunu vurguladı; bu yöneticilerin, yangın alanından gelen talepleri hızlı bir şekilde karşılamak için güç kullanmaları gerektiğini belirtti.

"KÖZ ÜZERİNDE EMEK HARBİDİR"

Orman işçilerinin yangınla mücadeledeki ana kahramanlar olduğunu dile getiren Çebi, bu işçilerin olmaksızın bu mücadelenin düşünülmesinin imkansız olduğunu ifade etti. Çebi, işçilerin değerinin yangın sonrasında da tanınmasını ve yıllardır verilmesi beklenen haklarının hızla teslim edilmesini istedi. "Artık tarih olmuş sistemlerden ve sorumluluk almayan anlayışlardan kaynaklanan sebepler dolayısıyla her yangın döneminde Türk ormancısının ateşle imtihan edildiğini" belirten Çebi, "Köz üzerinde emek harcayan isimsiz kahramanların destansı mücadelesinin bürokratik oligarşiye heba edildiğini" belirtti.

"16 Yıldır Sürdürülen Sorunlar Değişmedi"

Faruk Çebi, 2009 yılında Orman Mühendisliği Dergisi'nde yayımlanan "Türk Ormancısının Ateşle Sınavı" başlıklı yazısında, orman yangınlarıyla mücadelede karşılaşılan zorlukları ele aldığını hatırlattı. Çebi, üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen maalesef hiçbir şeyin değişmediğini ve bedelinin oldukça ağır ödendiğini vurguladı.

"SEN, BEN, O YOK; KAMU GÜCÜ VAR"

Orman yangınlarıyla mücadelenin "vatan savunmasına benzer" olduğunu vurgulayan Çebi, "Hattı müdafaa yoktur, sathi müdafaa vardır. O satıh, tüm canlılar ve onların yaşam alanlarıdır" şeklinde konuştu. Bu mücadelede "sen, ben ve o yok" ifadesiyle kamu gücünün devlet ve milletle birleştiğini belirtti.

Çebi, orman yangınlarıyla ilgili bilgisi yetersiz olanların ya da bilmeyenlerin konuşturulmasının, en az yangınlar kadar ülkeye zarar verdiğini savundu. Üniversitelerde ormancılık eğitimi almış ve yıllardır yangınla mücadele eden tecrübeli mühendisler ve bilim insanları varken, ilgisiz kişilerin konuşturulmasının "ahlaksızlık" olduğunu ifade etti.

YANGIN NEDENLERİ VE YAPILAŞMA SORUNLARI

Çebi, orman yangınlarının aşırı iklim koşulları ve kuraklığın etkisiyle büyüme eğilimlerinin arttığını vurguladı ve en küçük bir kıvılcıma karşı derhal müdahale edilse dahi bazen tüm imkanların yetersiz kalabileceğini belirtti. Bu durumun sıkça geniş alanlarda birçok yangının yaşanmasına yol açtığını vurguladı. Terör örgütlerinin ormanları yakma algısının gerçek sorunların konuşulmasını zorlaştırdığını belirten Çebi, orman yangınlarının otel yapıları ile ilişkilendirilmesinin de yanlıştan başka bir şey olmadığını, yangınların yapılaşmayı kolaylaştırmadığını aksine zorlaştırdığını ifade etti. Yanan ormanların mevzuata göre yapılaşmaya açılmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Çebi, yangından önce verilmiş bazı otel izinlerinin bu gerçeğe inanmayı zorlaştırdığını, yangın öncesi verilen otel izinlerinin sonrasında iptaline yönelik yeni mevzuat gereksiniminin acilen sağlanması gerektiğini belirtti.

"HAVA FİLOSU GÜÇLENDİRİLMELİ, "CAN KAYBI YOK" DENMEMELİ"

Faruk Çebi, orman yangınlarından sonra başlatılan ağaçlandırma kampanyalarının pratikte pek etkili olmadığını, yanan çam ormanlarının yeniden büyüme kapasitesinin yüksek olduğunu hatırlattı ve sahada yangına dayanıklı yerel türlerle desteklenmesinin yeterli olduğunu belirtti. Yangınların söndürülmesinde büyük önem taşıyan hava gücünün güçlendirilmesi için "Ülkemin Ormanları Yanmasın" başlığı altında bir bağış kampanyası başlatılmasını önerdi.

Son olarak, insan kaybının yaşanmadığı orman yangınlarının "can kaybı yok" şeklinde sunulmaması gerektiğini belirten Çebi, yanan ormanların canlı olduğunu ve çeşitli canlıların yaşam alanlarını oluşturduğunu unutmamak gerektiğini sözlerine ekledi.