Patatesin Şaşırtan Genetiği: And Dağları'ndan Sofralara Ulaşan Popüler Sebzenin Köken Hikayesi!

Yeni bir araştırma, bu besin açısından zengin sebzenin yaklaşık 9 milyon yıl önce antik bir domates ve yumrusuz bir patates türünün birleşimiyle oluştuğunu ortaya koydu. Bilim insanlarına göre, bu melezleme patatesin genetik yapısına "en iyi iki dünyanın" özelliklerini kazandırmış.

Patatesin Şaşırtan Genetiği: And Dağları'ndan Sofralara Ulaşan Popüler Sebzenin Köken Hikayesi!

Günlük hayatımızda sıkça tükettiğimiz patates, aslında ilginç bir geçmiş hikâyesine sahiptir: antik bir domates türü ile yumrusuz patatesin birleşmesi. Bu melezleşme olayı, yaklaşık 9 milyon yıl önce gerçekleşmiştir ve patatesin günümüzde dünyanın en değerli gıda ürünlerinden biri olmasının temelini oluşturur. Yeni keşifler, bu özgün köken öyküsünü bilimsel bir çerçevede netleştiriyor.

PATATESİN ŞAŞIRTICI KÖKENİ

Dünya genelinde milyonlarca insanın temel besin kaynağı olan patatesin kökeni, bilim insanları için uzun süre bir muamma oldu. Fakat son araştırmalar, bu gizemi çözmeye yönelik önemli adımlar atıldı.

Bilim insanları, patatesin yaklaşık 9 milyon yıl önce And Dağları’nın yükselmeleri sırasında, antik bir domates bitkisiyle yumrusuz bir patates türünün doğal bir melezleşmesiyle ortaya çıktığını belirtiyor. Bu birleşim, günümüzde bildiğimiz yumrulu patates çeşitlerinin temelini oluşturdu.

MELEZLEŞMENİN GÜCÜ

Araştırmalar, patatesin genetik yapısının yarısının domates soydan ve diğer yarısının ise Solanum etuberosum olarak adlandırılan yumrusuz patates türünden geldiğini ortaya koyuyor. Bu durum, patatesin tek bir hibritleşme olayı neticesinde oluştuğunu göstermektedir.

Patatesin yumru oluşumunu sağlayan iki önemli genin farklı kökenlerden geldiği de oldukça ilginçtir. SP6A olarak adlandırılan gen, domates soyu kökenliyken, IT1 adlı gen yumrusuz patates kökenlidir. Bu iki genin kombinasyonu, yumru oluşumuna olanak sağladı.

EVRİMDE BÜYÜK AVANTAJ

Genellikle hibrit türler kısır olur. Ancak patatesin yumruları, su ve besin depolama yeteneğine sahip olduğundan toprak altında tekrar filizlenebiliyor. Bu özellik, patatesin tohum kullanmadan bile ürüyebilmesine olanak tanıdı.

Böylelikle patates, And Dağları’ndaki yeni oluşmuş ekosistemlerde hızlı bir şekilde yayıldı. Domatesin sıcak ve kuru koşullara, yumrusuz patatesin ise soğuk ve nemli iklimlere adapte olma yeteneği ile, patates bu iki dünyanın en iyi özelliklerini bir araya getirdi.

İNSANLIĞIN PATATESLE BULUŞMASI

And Dağları’ndaki 180 yabani patates türünün çoğu zehirli veya acıydı. Ancak yaklaşık 20 bin yıl önce bölgenin yerli halkı, lezzetli ve besleyici bir yabani patates türünü keşfetmiş ve bu türden birçok çeşit geliştirmiştir.

16. yüzyılda İspanyol kaşifler, bu çeşitlerden bazılarını Avrupa’ya getirerek patatesin hızlı bir şekilde dünya genelinde yayılmasına katkıda bulundu.

GELECEK İÇİN YENİ UMUT

Modern tarımda yüksek verim ve hastalıklara karşı dirençli bitkiler üretmek için uygulanan seçici yetiştirme stratejileri, patatesin genetik çeşitliliğinin azalmasına yol açtı. Bu durum ise iklim değişikliğiyle mücadele etmekte patatesi daha savunmasız duruma düşürdü.

Ancak bilim insanları, domates ve yumrusuz patates kökenli genetik mirası tekrar gözden geçirmeyi amaçlamaktadır. Bu sayede daha dayanıklı, yüksek verimli ve çevresel zorluklara karşı dirençli yeni patates türlerinin geliştirilmesi mümkün olabilir.

Kaynak: Science News

Fotoğraf kaynak: IStock